Fotokopi Makinesini Kim Buldu?
İnsanların ihtiyaçlarının karşılanması ve yaşam kalitesinin arttırılması için binlerce icat yapılmıştır. Bu icatların bazıları zaman içerisinde etkililiklerini yitirmiş ve tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuştur. Bazıları ise halen kullanılmaya devam etmektedir. Fotokopi makinesi de bu şekilde işlevini koruyan ve yoğun olarak kullanılan icatlardan biridir. Fotokopi makinesini kim icat etti konusunu mu merak ediyorsunuz? Konuyla ilgili en detaylı rehberi bu adreste bulabilirsiniz.
Fotokopi makinesini, patent ve marka vekili olan Chester Carlson icat etmiştir. New York patent dairesinde görevli olan Carlson, boş zamanlarını araştırma yaparak geçirmekteydi. İşi gereği önemli belgelerin çok sayıda kopyasını oluşturması gerekiyordu. Ancak eklem rahatsızlığı bulunan Carlson için bu iş her geçen gün daha zor hale gelmekteydi.
İşi için çözüm üretmeye odaklanan Chester Carlson, mutfağını elektrofotografi için kullanmaya başladı ve 1938’de bu işlem için patent başvurusu yaptı. İlk kopyasını, üzeri kükürtle kaplı olan bir çinko tabakaya yapmayı başardı. 10-22-38 Astoria kelimelerini bir mikroskop kaydıraç üzerine yazılmış, ilgili kaydıraç ise parlak ışığın üzerine yerleştirilen kükürdün üzerine konulmuştur. Kaydıraçın kaydırılmasıyla yazılan kelimelerin kopyası yüzey üzerinde oluşturulmuştur.
Chester Carlson, geliştirmiş olduğu bu yöntemi bazı şirketlere satmaya çalıştı. Ancak kopyalama işleminin kolay olmaması nedeniyle bu amacına ulaşamadı. O dönemde kopyalama için karbon kâğıdı kullanılmaktaydı. Orijinal belge hazırlanırken kullanılan karbon kâğıdı sayesinde kopyalar oluşturulabiliyordu. Ayrıca el ile çalışan kopyalama makineleri de vardı. Bundan dolayı insanlar elektronik kopyalama cihazının ihtiyaç olduğuna inanmıyorlardı.
1933 ile 1944 arasında Chester Carlson, geliştirdiği buluşunu 20’den fazla şirkete satmaya çalıştı. Aralarında IBM ve General Electric gibi önemli şirketlerin olduğu bu kuruluşlar, geliştirilen buluşun pazar payının olmadığına inanıyorlardı. Bu yüzden buluşu satın almadılar.
Chester Carlson, 1938’de fotokopi makinesini icat etti. 8 Şubat 1906 tarihinde, Seattle’de doğan Chester Carlson, henüz küçük bir çocukken dahi işlerin nasıl yürüdüğünü merak ederdi. Kimyadan fazlasıyla etkilenen Carlson, genç yaşlarda yerel bir yazıcı için çalıştı. Bu fırsatı amatör kimyacıların bir dergi yayımlaması için kullandı.
Liseyi tamamladıktan sonra Kimya’yı aldığı kolejde çalışmaya başladı. Kaliforniya Fizik Enstitüsü’nden fizik derecesi ile mezun olmayı başardı. PR isimli bir elektronik şirketinde çalışırken, New York Hukuk Fakültesinde hukuk eğitimini tamamladı ve diplomasını aldı. Mallory & CO. bünyesinde çalıştı ve terfiler aldı. Sonunda burada patent bölümünde yönetici oldu.
New York’ta çalışırken belgelerin kopyalarının çıkarılması için fazla zaman ve para harcandığını fark etti. İlgili belgelerin kopyalanması için daha pratik ve ucuz bir yol bulunması gerektiğine inandı. Bu inancını gerçekleştirmek için çalışmalara başladı.
Via alchetron.com
Chester Carlson, 1930’larda patent avukatlığı yaparken belgelerin çok sayıda kopyasını çıkarmakla görevliydi. Ancak eklem rahatsızlığı, bu işi yapmasını zorlaştırıyordu. Bunun üzerine ışıl iletkenlik üzerinde çalışmalar yaptı ve bu yöntemi kullanarak ilk kopyayı oluşturmayı başardı. 1938 yılında icadına patent aldı ve bunu şirketlere satmaya çalıştı, ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere satma konusunda başarılı olamadı.
Bu olayın üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra 1959’da Xerox şirketi tarafından ilk kserografik kopyalama makinesi olan Model A üretildi. Chester Carlson tarafından icat edilen kserografik makinesinin bütün haklarını alan şirket, Model A’yı ürettikten sonra piyasaya sürdü ve böylece dünya ilk defa fotokopi makinesi ile tanıştı. Fotokopi makinesini kim icat etti sorusunun cevabı da böylece ortaya çıkmış oldu.
Via ofix.com
İlk fotokopi makinesi olan kserografik makinesi, 1959’da Xerox şirketi tarafından geliştirildi. Zaman içerisinde bu makinenin yerini Verifax, Photostat ve teksir makinesi gibi farklı kopyalama makineleri aldı.
Fotokopi makineleri günümüzde birçok alanda yoğun olarak kullanılmaktadır. Eğitim kurumları ve devlet daireleri başta olarak üzere farklı alanlarda kullanılan fotokopi makinelerinin zaman içerisinde kullanımının azalacağı ve tamamen duracağı tahmin edilmektedir. Zira belgelerin bilgisayar ortamında hazırlanması ve yine burada çoğaltılarak farklı noktalara gönderilmesi, fotokopi makinelerine olan ihtiyacı azaltmaktadır.
Via ofix.com
Chester Carlson tarafından fotokopi makinesi geliştirilmeden önce kopyalamada dört farklı yöntem kullanılmaktaydı. Bunlar; elle kopyalama, karbon kopyalar, mimeograf ve resimler şeklindedir. İlgili yöntemler hem pratik değillerdi hem de maliyetleri yüksekti. Özellikle bir belgenin çok sayıda kopyasına ihtiyaç duyulduğunda yüksek maliyetler daha belirgin hale geliyordu.
Chester Carlson tarafından geliştirilen temel prensibin üzerine kurulan günümüzdeki fotokopi makineler, hem pratik hem de uygun maliyetli çözümler sağlamaktadır. Carlson’un yıllar önce bulduğu makine, günümüzü etkilemeye devam ediyor.
1955 yılında, o zamanki adı Haloid Xerox olan şirket tarafından ilk otomatik xerografik makinesi olan Copyflo üretildi. Fakat elektro fotoğrafçılığın ilk gerçek ofis fotokopisi bu değildi. 1958 yılında ilk ticari basmalı düğme fotokopi makinesi olan 914’ün tanıtımı yapıldı.
914, o dönem için muhteşem bir aletti. Sadece 3 yılda şirkete 2 milyon dolardan fazla kazandırdı. 1958 ile 1960 arasında 2 milyon dolar kazandıran 914, 1963 yılına kadar ise 22 milyon dolardan fazla kazandırmayı başardı. Şirket bu başarısının ardından adını kısalttı ve Haloid kısmını atarak sadece Xerox kısmını kullanmaya başladı. Bu başarıların ardından New York borsasında hisse senetleri yer almaya başladı. Şirket, 20 yıllık süreçte 24 yeni ürün geliştirerek piyasaya sürdü.
Xerox, uzun süre pazarın tek hâkimi oldu. Ancak gelişen teknolojilerle birlikte yeni üreticiler piyasaya girmeye hazırlanıyordu. Durum, şirket için eskisi kadar kolay olmayacaktı. 20.yüzyılın en büyük pazarlama savaşlarının başlamasına çok az kalmıştı.
Ricoh, 1955’te RiCopy 101 Diazo fotokopi makinesini geliştirmiş ve Xerox için potansiyel bir rakip olarak görülmüştü. 1975’te şirket ödül almayı başaran DT 1200 modelini geliştirdi. Bu model ile Xerox’un piyasadaki hâkimiyetine bir meydan okuma yaptılar.
İlerleyen yıllarda piyasaya Minolta, Panasonic, Sharp, Toshiba ve Canon gibi şirketler girmeye başladı. Bu şirketler, küçük boyutlu ofis fotokopi cihazları geliştirdi. Bu cihazlar, pazardaki durumu önemli ölçüde etkiledi.
İlginizi Çekebilir: İstanbul’da Ucuz Fotokopi Çekimi – Üstelik Evinizden Çıkmadan!
Günümüzde Xerox dünya liderleri arasında yer almaya ve güvenilir olarak nitelendirilmeye devam ediyor. Buna karşın şirket artık bu alanın lideri değil. 1975 ile 1985 yılları arasında şirket ana faaliyet alanına yeteri kadar ağırlık vermedi ve bunun yerine bilgisayar pazarına yatırım yapmayı tercih etti. Bu alanda da karşısına IBM gibi bir rakip çıktı. Bu durum, bilgisayar pazarında da istediğini bulmasını engelledi.
Xerox, fotokopi alanına ağırlık vermeye devam etseydi, muhtemelen pazarın lideri olmaya devam edecekti. Ancak şirket, tercihini bu yönde kullanmadı.
Xerox, yüksek müşteri sadakati olan bir şirkettir. Bu sadakati yıkmak için fotokopi bayileri kuruldu, ülkelerde yerel halka hizmet veren küçük yerel bayiler ortaya çıktı. Bu durum şirketin etki alanı dışında kaldı. Küresel bir şirket olduğundan Xerox, yerel işletme mahremiyetini sunma konusunda beklentileri karşılayamadı.
Canon, yerel işletme mahremiyetini etkili olarak kullandı ve 1985 yılına gelindiğinde, dünyanın önde gelen fotokopi şirketi olmayı başardı. Bu alandaki geliştirmelere devam eden şirket, ilk renkli fotokopi makinesini de üretmeyi başardı.
Xerox rakipleri, ilk dönemlerde Xerox makinesi veya Xeroxing gibi isimler kullandı. Xerox şirketi bu kullanımları konusunda rakiplerini uyardı. Daha sonra fotokopi makinesi kavramı kullanılmaya başlandı.
Fotokopi makinesinin günümüzde yoğun olarak kullanılması, basit bir çalışma sisteminin olduğunun düşünülmesine neden olur. Ancak çalışma sistemi son derece karmaşıktır.
Ø Çalışma sürecinde ilk olarak corone teli drum alanı üzerindeki hareketiyle selenyum kaplı olan drum yüzeyi pozitif olarak kaplanmaktadır.
Ø Pozitif olarak kaplanan bu yüzeye kopyalanmak istenen kâğıt getirilir ve yoğun ışık demetine maruz kalması sağlanır.
Ø Söz konusu ışık demeti yazıdan geçemeyerek, ilgili bölgelerin drum yüzeyinde pozitif kalması sağlanır.
Ø Yazılı olmayan alanlardan geçen ışık demeti ise bu alanları nötrleştirir. Böylece negatif olarak yüklü olan toner tozları, pozitif yüklü bölgeye yapışır.
Ø Aletteki tekli silindir, yani Corone teli boş kağıdı pozitif olarak yükler ve böylece drum üzerindeki toner parçacıkları boş kağıda aktarılır.
Ø Son olarak da 169 dereceden geçen kâğıt kullanıma hazır hale gelir.
Geçmişteki fotokopi makinelerinde taranan görüntü, mercek ve aynalar üzerinde analog üzerinden çıktı verirdi. Yani geçmişte görüntünün veriye dönüşümü yoktu. Fakat piyasadaki teknolojik aletlerde bu görüntüler kodlanıyor ve dijital bellekte muhafaza ediliyordu.
Renkli sistem ise 4 drumdan meydana gelir. İlgili toner yüklü değil, developer voltaj ile yüklenir. Belt ünitesine aktarılan renkler, tek seferde kâğıda düşmektedir.
Via businessinsider.com
İlginizi Çekebilir: En Ucuz Çıktı Nereden Alınır? (İşte Bakmanız Gereken Yerler)
Geçmişte günümüze geliştirilen fotokopi makinelerinde baskı kalitesi büyük bir yer tutmuştur. Geliştirilen aletlerin kullanışlılığı ve diğer özellikleri kadar baskı kalitesine önem verilmiştir. Nihayetinde ortaya çıkan baskı, bütün bir sürecin sonucudur. Süreç ne kadar iyi ve kusursuz olursa olsun, baskı kalitesi ile bunu göstermek zorundadır.
Fotokopi makinesi geliştiren şirketlerin rakiplerinden bir adım öne çıkmak için baskı kalitesini kullandığı bilinmektedir. Kullanıcılar da kaliteli baskı yapan makineleri tercih etmiştir. Baskı kalitesinin düşük olduğu makineler, tüketici beklentilerini karşılayamamış ve zaman içerisinde pazarda yok olmuştur.
BuradanBastır, verdiği hizmetlerinden her zaman en teknolojik baskı ve fotokopi makinelerini kullanmaktadır. Bu makineler ile yüksek kalitede baskı elde ediyor ve siz değerli müşterilerimizin beklentilerini en üst düzeyde karşılıyoruz.
Bizden aldığınız fotokopi ve çıktı hizmetlerinde, yazıların okunamaması veya silik çıkması gibi sorunları asla yaşamazsınız. Yüksek kalitede baskı almak ve bunun da uygun maliyetle yapabilmek için hizmetlerimizden hemen yararlanabilirsiniz.
Yararlanılan Kaynaklar:
